Küçük anılarınızın devleştiği güzel evrenler var.

Geçmişinizden kalan fotoğraflar ve objeler, hala yanı başınızda durdukça zaman makinasının icadı sizi pek ilgilendirmez aslında. Bebekliğinize ait olan ve dostlarınızla paylaştığınız bir fotoğrafın hikayesi bile kalabalıklar tarafından bağıra çağıra anlatılan küresel çılgın geçmişten çok daha büyük bir yer kaplar karşınızdakinin belleğinde. Çünkü önce size ait olan o küçük dev hikaye artık onun da özelidir. İlgi çekmek kadar basite indirgenemeyecek kadar önemlidir çocukluğunuzun ya da çocukken oynadığınız oyuncağın fotoğrafını ortaya sunmak. Bu eylem geçmişinizi cömertçe paylaştığınız kişiyi daha değerli kılar ve tüm dünyanın bildiği kakafonik geçmişten sizi sıyrılarak belki de size özel bir geçmişin kapılarını açmış olur, işte tam da burada paralel evren denilen kavram mükemmel bir hoş geldin partisi vermek için sizi bekliyor olacaktır.


Hikayelerin hikayeleri takip ettiği bu paralel evren yolculuğunda anlarsınız ki kocaman görünen korkunç dünyanın geçmişi, sizin iki fotoğrafınızın yanında havası sönüp gitmiş, büzüşmüş bir balon gibi kala kalmıştır, anılarınızın şişirdiği o kocaman balon ise sizi farklı zamanlara götürmek için hizmetinizdedir artık. Geride basmakalıp basit düşünceleri bırakıp keyfini çıkarın, kendi evreninizin küçük lokal belleği dipsiz küresellikten hep daha hoş olmuştur, gelecekte de olacaktır.