Anadolu'nun Saklanmış Şarkıları












Anadolu ile ilgili pek çok belgesel izledik televizyonda gezdik gördük o kadar yakınımıza geldi ki en uçtaki ayak basılmadık dağ tepeler vatan toprağının heryerini aynı sandık. Doğuyu hep zurna ile batıyı da klarnet ile tanıdık. Bizim için başka bir farklılığı yoktu. Anadolu'nun inançları, müzikleri, kıyafetleri de aynıydı ve aksini iddia edemezdin, farklı diyemezdin.
Bu sabit fikirle yıllar boyu kaç nesil yetişti. Aynılaştırma çabalarından sıyrılmaya çalışılan son yıllarda herkes elinden geleni yapmaya çalışırken sekiz yıl öncesinden başlayan bir proje çıktı ortaya. Adı "Anadolu'nun Kayıp Şarkıları"ydı. Usta müzisyen Nezhin Ünen'in kafasında Anadolu'yu deyim yerindeyse karış karış dolaşıp farklı inanç ve gelenekleri müzikle harmanlayıp ortaya bir belgesel çıkarmak vardı. İşte sekiz yıl sonra kaybolmuş Anadolu şarkıları izleyicisiyle buluştu. Burada sadece "şarkı" demek çok hafif kalır, şarkının altında yatan Anadolu'nun ta kendisidir. Bu şarkının her notasının farklılıklarla bir araya getirildiği anlaşılmalı aslında. Şarkıdaki farklılıkları oluşturan en büyük unsur da inançlar, müziğin temelinde de inançlar yer alıyor. En eski inançlarda bile toplumları bir araya getirmek için müziğe ihtiyaç duyulmuştur. Şamanizmden tutun İslam'ın tasavvuf müziğine değin inançlar ve müzik hep yanyanadır. Bir kilisedeki veya bir havradaki koroların melodisini, mevlevi dervişlerinin müzik ile tanrıdan aldıklarını dünyaya aktardıklarını duymak isterseniz de yüzünüzü Anadolu'ya çevirmeniz yeterlidir.
Fatih Akın'ın İstanbul'daki müzik kültürünü anlatan "Köprüyü Geçmek" belgeselini izlediyseniz, "Anadolu'nun Kayıp Şarkıları" belgeselini bir devam gibi düşünebilirsiniz, ama "Köprüyü Geçmek"ten çok önce başlayıp da çok sonra biten bu projeyi izleyince farkı anlayacaksınız, İstanbul'a sığmayacak kadar zengin bir kültürü göreceksiniz. Belgesel kanallarındaki seyahat programlarında gördüğünüz bütün dünya kültürlerinin de Anadolu'ya nasıl sığdığını görünce de hayretler içinde kalacaksınız.
Bu belgeseli izledikten sonra "kültür" kelimesinin bize artık ne kadar klişe geleceğini de göz önüne getirmemiz gerekecek. Ya da bu sözcüğü kullanırken artık gerçek anlamında kullanmaya dikkat edeceğiz. Kültür Bakanlığı'nın Türkiye'nin tanıtımı için yapıtığı dönen dervişli İstiklal Cadde'li nice filmleri de hafızamızdan silmeyi deneyeceğiz.
 Nezih Ünen bu projeye öyle güveniyor ki, belgeseli izleyenin hayatında bir şeylerin değişeceğini de iddia ediyor.
Amatör bir ruhla verilen emeğin bir araya getirdiği, kamera açıları mükemmel olduğu halde kimi zaman kurguda zayıf kalmış olsa da izlemeniz gereken Anadolu'nun Kayıp Şarkıları" bize aynı zamanda şarkıların kaybolmadığını sadece bizden saklandığını gösteriyor.

Yazı:Murat Güzelgün