GÜMÜŞ ÖZDEŞ | CAMERA OBSCURA @ MTAAR


1982 İstanbul doğumlu sanatçı Gümüş Özdeş, Mtaär’da açılacak ilk kişisel sergisinde dağılan, çarpan, yapışan ve parçalanan ışığın kendi kendine kurguladığı anların ve alanların akromatik bir yorumunu sunuyor.
Lak ile astarlanmış tuvallerin üzerine siyah ve beyazın çeşitli tonlarında uyguladığı tablolardan oluşan sergi, Mart ayının 12’sine kadar Mtaär’da izlenebilir.

Sergi Açılışı : 12 Şubat 2010 // 19:00 // Mtaär
(Performans : Bora Çeliker)


Işığın kendi rastgeleliği ve plastik düzlemdeki davranışının fizik gerçekle olan çelişkisini temel alan bir palet anlayışıyla ışığın kendi kurgusunun asla tamamiyle planlı olamayacağını görüyorum. Bu prensibe göre kurgu teklifsiz veya plansız da ortaya çıkabilen bir tür plastik fenomen. Bir ânı veya bir alanı kurgulamada, ışık; sadece kendine özgü kaosu ve serbestisi dikkate alınmadan geçilmeyecek bir şey midir yoksa sıradan bir davranışı, nesneyi paylaşılan bir inanç dizgesine dahil ederek sembolik bir anlam kazandıranın ta kendisi midir?
Renksizlik kelimesizlik gibi. Kelimesizliği anlatabilir misiniz? Anlatabilecek olsanız anlatır mısınız? Yoksa o kelimesizlikle bir iş mi yaparsınız?  Rengin yokluğu, zihne sonsuz olasılıklar evrenini de açıyor böylece. Resmin içine yapıldığı boşlukta görünmeyen, ancak oradaki imgeler yoluyla dimağın girebildiği düşünce labirentlerine daha çok yer tanıyan, daha az tanımlayan, daha az söz söyleyen.. görüneni kodlanmış sınırlı sayıda anlama indirgememek için zihinlere dinleyebilecegi en zengin müzigi : “sessizligi”; hareket edebilecegi en geniş alanı: “boşluğu” sunan. İçinde dolaşıp dansedecek, olabilecekleri görecek olansa zihnin kendi kamerasıdır.
Gümüş Özde